Nazar olup olmadığını anlamak için çok sayıda belirti bulunur. Bu nazar belirtilerini şu biçimde sıralamak mümkündür ama öncesinde nazarın dinimizce de çokça anlatıldığı ve asla batıl bir şey olmadığını da unutmayın.
Nazar vardır ve nazara önem alınması şarttır. Beğenerek, imrenerek veya kıskanarak bakılan şeylere nazar değer. İnsana, hayvana ve hatta cansıza da nazar değer. Nazar hastalık yapar, hatta öldürür. Kadınlara ve çocuklara daha çok tesir eder. Nazar haktır; nazara inanmak günah değildir. Göz değmesi hakkında rivayet edilen hadisler, bunun hak ve gerçek olduğunu açıklığa kavuşturmakta ve nazara karşı yapılması gereken hususları da ortaya koymaktadır. Yani nazar, bazılarının zannettiği gibi “batıl” bir inanç değil, hak ve gerçektir. 1-) Nazar belirtilerinin en yaygını: “karşı konulamaz uyku isteği” Nazara maruz kalan insanlarda yoğun bir uyuma isteği vardır. Çok uzun zaman uyuyup gerçekte uykularını alsalar dahi uykuya şiddetli gereksinim duyarlar. Sabahları çok güç uyanırlar. Gün içinde boş
bırakılırlarsa hemen uykuya dalarlar. Üzerinde nazar olan şahıs herhangi biri ile konuştuğunda onun da uykusunu getirir. Ne kadar heyecanlı bir konu anlatırsa anlatsın karşıdaki kişi esnemeye başlar. Telefonda dahi konuştuğu kişinin uykusunu getiren insanlar vardır ki bunlar yoğun nazara maruz kalan kişilerdir. 2-) Çok sayıda eşyanın kırılması ya da bozulması Üzerinde nazar olan kişinin çok sayıda eşyası kısa bir sürede bozulmaktadır. Uzun yıllardır kullanılan eşyaların bozulup kırılması bir yana yeni alınan ürünler de bir çırpıda ciddi biçimde arızalanmaktadır. Bazı durumlarda kişinin kullandığı saat, telefon gibi dijital ya da mekanik araçlar da ortada ciddi bir sebep yokken normalden daha sık bozulmaktadır. Eski kuşaklar bu durum için “Nazarın eli değdiği her şeyi bozar.” ifadesini kullanmışlardır ki bu yargı kesinlikle çok doğru bir çıkarımdır. 3-) UNUTKANLIK VE DALGINLIK SIKÇA GÖRÜLEN NAZAR BELIRTILERINDENDIR Nazara maruz kalan kişi daha önceden çok iyi bildiği birçok şeyi hızlı bir biçimde unutmaktadır. Birçok örnekte kişi kendi telefon numarasını dahi hatırlayamamaktadır. Nazara maruz kalan kişiler sadece ezberledikleri Kuran surelerini canlı biçimde hatırlamakta geriye kalan her şeyi unutma eğilimi göstermektedirler. Bu insanlarda çok iyi bildikleri konular hakkında hızlı cevap verme yeteneği ortadan kalkar. Kendi
isimleri dahi sorulduğunda biran durup beklerler daha sonra cevap verirler. Nazara maruz kalındığını gösteren bir diğer detay ise farkında olmadan dalıp gitmektir. Kişi bir anda içinde bulunduğu dünya gerçekliğinden kopar ve iç alemine dalar. Birisi tarafından uyarıldığında ise hemen toparlanıp kendisine gelir. Ancak kendisine az önce ne düşündüğüne dair bir soru sorulursa cevabı “hiçbir şey” olacaktır. Gerçekten de nazara maruz kalan bireyin iç dalgınlığı anlamlı bir içsel davranış olmayıp sadece “gerçeklikten kopuş” biçimindedir. 4-) Takıntılı hale getirilmiş devamlı davranış kalıpları ve sözcükler Nazar belirtileri içinde en kolay fark edileni kişinin sürekli aynı hareketleri tekrarlayıp durmasıdır. Son zamanlarda ortaya çıkmış bir el hareketi, tespih, anahtarlık gibi eşyaları elden düşürmeme ve onlarla devamlı ritmik hareketler yapma, bir sözcüğe takılıp devamlı onu kullanma ya da bir şarkı nakaratını tekrarlayıp durma nazar belirtisi olarak kabul edilir. Nazarlanmış kişi bu takıntılı hareketleri farkında olmadan yapmaktadır. Mesela hiç de uygun olmayan bir ortamda farkında olmadan diline doladığı şarkı sözlerini mırıldanır ve niçin böyle yaptığını kendisi de izah edemez. 5-) Bıçak vb. keskin aletlerden duyulan yoğun korku nazar belirtilerindendir Günlük hayatta insanlar bıçak ve jilet gibi kesici aletlerden korkmamaktadır. Mutfakta ve normal işlerde çok rahat kullandığımız bu araçlar nazara maruz kaldığımızda bize çok korkunç araçlarmış gibi gelir. Nazara uğrayan biri bıçak gibi keskin araçlarla çalıştığında normal durumdan çok daha fazla ürküp korkmaktadır. Keskin aletlerden korkmanın yanı sıra ev hayvanlarından, karanlıktan ve yalnız kalmaktan korkma da nazar belirtisi olarak
karşımıza çıkmaktadır. Nazardan korunmak için en sağlıklı yol dua etmek. Nazardan korunmak için ise sıklıkla Felak, Fatiha, İhlas, Nas ve Ayetel Kürsi’nin okunması tavsiye edilmektedir. Son olarak aşağıdaki olay ile nazar konusunu tamamlayayım. Peygamber efendimizin zamanında Esed oğullarından nazarı değen bir kimse var idi. Üç gün bir şey yemez, sonra çadırın bir tarafını kaldırıp oradan geçen bir deveye bakıp, (Bunun gibi bir deve hiç görmedim) der demez, deve yere düşer hastalanırdı. Müşrikler, bu adamı bulup Peygamber efendimizi nazarla öldürmesini istediler. Cenab-ı Hak da Resulullahı bunun nazarından korumuştur. Bu hususta Kalem suresinin (Nerede ise, kâfirler seni gözleri ile yıkacaklardı) mealindeki 51. âyeti inmiştir. Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.