Yaşlı adam her zamanki gibi sabah erkenden evinden çıkmış, biraz telaş ve aceleyle sokakta yürürken bir bisikletli çarpmış. Olacak ya, sendeleyip düşünce ufak tefek sıyrıklarla hafif yaralanmış. Etraftaki insanlar hemen koşmuş “yok bir şeyim” dese de dinletememiş. Hemen ambulans çağırıp hastaneye götürmüşler.
Hastanede acil serviste doktor muayeneyi yaptıktan sonra gereken talimatı personele vermiş. Ufak bir iki sıyrık pansuman edilmiş. Sonrasında hemşire “Bey amca geçmiş olsun bir şeyin yok, ama yinede doktor risk almayalım röntgen çekilsin kırık çatlak olmasın dedi” demiş. Bu durumdan pek hoşlanmayan yaşlı adam huzursuzlanarak “Benim işim var, acelem var, bir şeyim yok, röntgen falan da istemem, gönderin beni gideyim”demiş. Yaşlı adamın bu telaş ve ısrarı üzerine hemşire “Bak biz seni düşünüyoruz, belli bir yaştan sonra bu şekilde düşmeler çok tehlikeli olabilir, yaş ilerledikçe insanın vücut yapısı ve kemikleri hassaslaşıyor, bir çatlak olsa fark etmezsin sonra daha kötü durumlar ortaya çıkabilir, sağlığından daha acil daha önemli ne olabilir”diyerek merakla sormuş.
Yaşlı adam “Eşim huzur evinde kalıyor, her sabah birlikte kahvaltı ederiz gecikmek istemiyorum” deyince, hemşire tebessüm ederek “sen merak etme bize nerede kaldığını söyle, biz O’nu telaşlandırmadan biraz gecikeceğini, ama mutlaka geleceğini haber veririz” deyince adam “Ne yazık ki eşimde uzun zamandır alzheimer rahatsızlığı var, ne dünü hatırlıyor, ne de kimseyi, hatta beni bile tanıyamıyor, bilmiyor” diyor. Bu cevap karşısında şaşıran hemşire hayretle “İyi de madem sizi tanıyamıyor, hatırlamıyor neden her gün onunla kahvaltı yapmak için bu kadar koşuşturuyorsunuz” diye sorunca yaşlı adam ibret ve vefa dolu bir cevap veriyor “Ama ben onun kim olduğunu biliyorum”
Böyle sevgi herkese nasip olmaz, Allah bu kötü hastalıktan hepimizi korusun ve böyle güzel bir evlilik nasip etsin. Amin…