BABA NASİHATI
Kadı efendi, gözünü uzaklara dikip biraz düşünmüş, sonra kara kaplıyı açıp sakalını sıvazlamış:
İmdiii..Bir din ve devlet temsilcisinin böyle açıktan para kabul etmesi hem kanunu âliye, hem de Allah rızasına münasip olmayıp, alan da veren de bu âlemde ve mahşerde suçlu durumuna düşer. Lakiiin, eğer aramızda bir ticari akit tanzim eder ve sen bana bu bir kese altını bir alışveriş neticesinde takdim eyler isen, ben dahi bunu senden bir hizmet karşılığı alır isem, şer’an caiz olup başkaca bir işlem yapılması gerekmez. Yani, kısacası, ben bu altınlar karşılığı sana bir şey satacağımNe satacaksınız kadı hazretleri?
Kadı efendi, elini uzatıp pencerenin dışını göstermiş:
Bak bu dışardaki bahçe ve civarındaki cümle arazi bana aittir. Şimdi bak bakalım, ne görüyorsun bu arazinin üzerinde?Kar, her yeri bembeyaz kar kaplamış.
Pek güzeeel.. İşte ben bu arazideki karları sana satacağım, sen de bir kese altın karşılığı aldığını beyan eden bir belge imzalayacaksın, böylece alışveriş tamam olacak.
Altınlardan bir an önce kurtulmak isteyen genç çocuk, ‘efendim aklınızla yaşayın’ deyip teklifi kabul etmiş, imzalar atılmış. Altın kesesini kadı efendiye teslim eden çocuk, huzur içinde oradan ayrılmış. Memlekete gitmeden önce bir handa geceleyip hem karnını doyurmayı hem de biraz dinlenmeyi düşünmüş.Handa horul horul uyurken, sabaha karşı kadının emrindeki zaptiyeler kapıyı yumruklamışlar.
Kalk hele, kadı efendi seni görmek ister, davası varmış.
Genç çocuk, ‘ne davası ola ki?’ dese de yaka paça kadının huzuruna çıkarmışlar.
Bir de bakmış ki, kadı efendi hiddet içinde. Daha, ‘selamın aleyküm’ diyemeden kadı efendi bağırmış:
Be hey utanmaz, arlanmaz, eşkiya kılıklı işgalci. Bre biz seninle dün akşam arazimdeki karları satın aldığına dair mukavele imzalamadık mı?
İmzaladık kadı efendi, ben de karşılığını size takdim ettim. Devamını okumak için Lütfen sonraki sayfaya geçiniz..
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Şiir Dostları