Erzurum merkez Yakutiye ilçesine bağlı Arıbahçe köyünde hayvanlarına bakmak için dağlık alana giden Yunus Tosunoğlu'nu ö-ldürüp, iki büyükbaş hayvanı da telef eden ayı, köy halkının kabusu oldu. Köyün etrafında gezen ayıdan
bir an evvel kurtulmak istediklerini ifade eden Taner Tosunoğlu, 'Ayı yüzünden huzursuzuz. Onları vurmamız da yasak. Devlet gelip ayılarını toplayıp götürsün, nerede besliyorsa beslesin' dedi öğle saatlerinde Yakutiye ilçesine 22 kilometre uzaklıktaki Arıbahçe köyü dağlık alanında meydana geldi. Yakınları ve arkadaşlarından oluşan 4 kişiyle yayladaki hayvanlarını kontrol etmek amacıyla Gülümdere mevkiine giden Yunus Tosunoğlu, ağaçların arasından çıkan ayının saldırısına uğradı. Yunus Tosunoğlu ve ayı uçuruma yuvarlandı. Olay yerindeki arkadaşları durumu jandarma ve sağlık ekiplerin bildirdi. Karayoluyla ekipler bölgeye inemeyince askeri helikopter sevk edildi. Helikopterden inen AFAD ekibi, Yunus Tosunoğlu'nun cansız bedenine ulaştı. Ayının ise kaçtığı belirlendi. Hayvancılıkla uğraşan Yunus Tosunoğlu'nun cenazesi, otopsi için Erzurum Adli Tıp Kurumu'na götürüldü ve 22 Temmuz günü köyünde toprağa verildi. AYI BU KEZ AKRABALARININ KARŞINA ÇIKTI Yaşanan bu olaydan 10 gün
sonra Yunus Tosunoğlu gibi hayvanlara bakmak için yaylaya giden akrabaları Taner Tosunoğlu ile Hakim Tosunoğlu'nun karşısına ayı çıktı. Ayıdan korkup kaçan Hakim Tosunoğlu başını ağaca çarpması sonucu hafif yaralandı. Köyün çevresinde gezen ve halkın kabusu olan ayıdan bir an evvel kurtulmak istediklerini ifade eden Taner Tosunoğlu, köyde huzur kalmadığını ifade ederek şunları söyledi: "Hayvancılık yaptığımız için köyde duruyoruz. Ayı yüzünden huzursuzuz. 5 Temmuz günü iki akrabamla birlikte tıpkı ayının saldırısı sonucu yaşamını yitiren Yunus Tosunoğlu gibi yayladaki hayvanlara bakmak ve onlara su vermek için yaylaya gittik. O sırada katil ayı karşımıza çıktı. Kaçarak canımızı zor kurtardık. Ayı biri benim, biri de arkadaşımın, 2 büyükbaş hayvanını telef etti. Dağdaki ne çobanlarımızın, ne de hayvanlarımızın yanına gidemiyoruz. Ö-ldürsek, devlet en az 20 bin lira ceza yazarım diyor. O zaman ayıları düşünüyorsanız gelip hepsini toplayıp götürün, nerede beslerseniz besleyin. Eğer onlar burada duracaksa bizim burada yaşamamızın bir anlamı yok. Kimse köyden dışarı çıkamıyor. Tarlasına su vermeye bile gidemiyor. Sayıları da her geçen gün artıyor. Çobanım ve ailesi yaylada hayvanlarla kalıyor. Ya onlara saldırıp ö-ldürürse. Tamam, ayıları ö-ldürmeyelim, yaşatalım. Ama bizi de ö-ldürmeyin. Hayvan canı insan canından
daha mı önemli? Ayının ö-ldürdüğü fidan gibi delikanlı Yunus'un 3 çocuğu sahipsiz kaldı. Hayvan haklarını savunuyorlar, ama insan hakkı yok. Köyümüz 100 haneli, ama ne gece, ne gündüz sokağa pek kimse çıkmadığı için terk edilmiş bir yere benziyor. Yaylada veya herhangi bir yerde yürürken her an karşımıza ayı çıkabilir. Bir pençesi insanı ö-ldürmeye yeterli." 'ÇOCUKLARIMIZI EVİN ÖNÜNE BİLE ÇIKARMAK İSTEMİYORUZ' Ayıların geceleri rüyasına girdiğini söyleyen Abdullah Bostancı (82) ise "Bugün kadar köyümüzde böyle bir şey yoktu. Köyün genç nüfusu göç etti. Kalanların çoğu yaşlı. Evden camiye bile güçlükle yürüyoruz. Ayı karşımıza çıksa hiç şansımız yok. Benim rüyalarıma bile giriyor. Devlet büyüklerimizden buna bir önlem almasını istiyoruz. Daha önceleri köyün dışına çıkan çocuklarımızı şimdi evine önüne bile bırakmak istemiyoruz" diye konuştu. DHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.